Boşanma Davası

Boşanma davası aile mahkemeleri tarafından yürütülen ve eşlerin birbirleri ile birliktelikleri ile devam eden ortak yaşam sürecinin karşılık olarak ya da bireysel olarak çekilmez hallere ulaşması durumunda eşlerden birinin ya da her ikisinin de evlilik birlikteliğini sonlandırmak için ayrılma kararlarının hukuki olarak resmileştirilmesi amacı güden mahkemelerdir.
Bireylerden herhangi birisi ya da her ikisinin de boşanma hakkı bulunarak isteyen kişi aile mahkemelerine yazılı bir dilekçe ile başvuru yaparak boşanma davasını başlatabilir. Boşanma davasının bireylerden birinin açması durumunda nafaka, maddi ya da manevi tazminat, evlilik sürecinde birlikte edinilen malların paylaşımı konuları boşanma davasının eki olarak sorunlarında çözülmesi gereklidir.
Boşanma davaları iki farklı şekilde değişiklik gösterir. Anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası iki farklı boşanma şeklidir. Çekişmeli ya da anlaşmalı boşanma davalarının her ikisi de Aile Mahkemeleri tarafından görülür.
Çekişmeli Boşanma Davasının Genel Ve Özel Sebepleri
Çekişmeli boşanma davalarının genel sebepleri Türk Medeni Kanunu’nda;
- Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma
- Anlaşmalı boşanma
- Ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeni ile boşanma, olarak belirlenmiştir.
- Çekişmeli boşanma davalarının özel sebepleri Türk Medeni Kanunu’nda;
- *Zina (Aldatma)
- Hayata kast, pek kötü ya da onur kırıcı davranış
- Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme
- Terk, olarak belirlenmiştir.
Boşanma Davasının Sonuçları Nelerdir?
Boşanma davalarının sonuçları sadece eşlerin artık ortak yaşam sürme sürelerinin bitmesi durumundan oluşmaz.
Bu durumlar şu şekilde listelenebilir:
- Boşanmış olan bayanın kişisel durumu
- Boşanmış olan bayan hakkında bekleme süreci
- Dava sonucunda maddi tazminat hakkı
- Dava sonucunda manevi tazminat hakkı
- Dava sonucunda yoksulluk nafakası
- Dava sonrasında açılması mümkün olan davaların zamanaşımı süreleri
- Dava sonrasında mal paylaşımları
- Dava sonucunda çocukların velayeti
- Dava sonucunda eşlerin miras çıkarları
- Dava sonrasında iştirak nafakası, şeklinde sıralanabilir.
Ayrılık Davası Nedir?
Ayrılık davası boşanma davalarının sonuçlarını oluşturmadan önce eşlerin tekrar ortak yaşam sürdürmeleri adına birleşmeleri ihtimali olması durumunda eşlerin bir ile üç yıl aralığında ayrı yaşama kararı verilmesine denir. Türk Medeni Kanununda 167 numaralı maddede belirtilen boşanma davası hakkına sahip olan eş isteği doğrultusunda boşanma ya da ayrılık kararı talebinde bulunabilir. Boşanma davası sürecinde ortak hayatın tekrardan sürdürülebilir olma ihtimalinin bulunması durumuna kanaat getirilmesi halinde hâkimin hükmü ile ayrılık kararı ile sonuçlandırılabilir.
Eşlerden birinin ayrılık davası açabilmesi için ilk işlem olarak ayrılık davası dilekçesi hazırlaması ve dilekçede belirtmiş olduğu bütün delilleri dilekçeye ek olarak sunması gereklidir. Usulüne göre hazırlanan dilekçe ve delilleri içeren ekleri ile birlikte yetkili mahkemeye sunularak ayrılık davası açılır.
Ayrılık kararının verilmesini etkileyen koşullar ise:
- Boşanma sebeplerinin gerçekleşmiş olmalı.
- Boşanma sebebinin oluşmasına etken olan olayların ispatlanması gereklidir.
- Boşanma sebepleri olayları anlayışla karşılanmamış olmalı.
- Aile Mahkemesince boşanma kararının verilmemiş olması şartı aranır.
- Eşlerin tekrardan ortak hayatı kurma ve sürdürme imkânının bulunması gerekir.
- Ayrılık süresi belirlenmiş olmalıdır.
Ayrılık kararlarının süresi Türk Medeni Kanunu’na göre ayrılığa 1 yıl ile 3 yıl arası süre olarak karar verilebilir. Ayrılık kararı süreci karar hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren başlar. Verilen sürenin sona ermesi durumunda ayrılık süreci de bitmiş kabul edilir. Bu süre zarfında eşler ortak hayatlarını tekrardan kurmamışlar ise eşlerden herhangi biri boşanma davası açma hakkına sahiptir.
Anlaşmalı Boşanma Davası Nedir?
Türk Medeni Kanunu’nda anlaşmalı boşanmalar için bir takım şartlar bulundurulmuştur. Eşlerin anlaşmalı boşanma işlemlerini gerçekleştirebilmeleri için eşler en az bir yıllık süreyi evli olarak geçirmiş olmaları gereklidir. Bir yıldan az süren evliliklerde eşlerin anlaşmalı boşanmaları mümkün durumlar arasında değildir. Bir yıllık süreyi tamamlamadan boşanma kararı alan eşler çekişmeli boşanma davaları ile evliliklerini bitirebilirler.
Anlaşmalı boşanma davası açmak isteyen eşler davaya dair oluşacak olan maddi ve manevi tüm konularda uzlaşmış olmaları koşulunu sağlamış olmalıdırlar. Anlaşmalı boşanmada eşler arasında düzenlenen protokol ile düzenlenmelidir. Anlaşmalı boşanma davalarında mahkemeye eşlerin katılma zorunluluğu bulunur. Eşlerin her ikisi de mahkemede anlaşmalı boşanma taleplerini iletmek zorundadırlar.
Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Eşlerden herhangi birinin ya da her ikisinin her koşulda anlaşma sağlaması sonrasında aralarında anlaşma protokolü imzalayarak aile mahkemesine dilekçe verilmesi ile anlaşmalı boşanma davasını açabilirler.
Boşanma Davası Nerede Açılır? Yetkili Ve Görevli Mahkeme
Boşanma ya da ayrılık davalarında görevlendirilen mahkeme eşlerden herhangi birinin ikamet ettiği yer ya da davadan önceki 6 aylık süre içerisinde beraber oturdukları yerlerdeki mahkemelerde açılır. Dava açmak isteyen bireyin ikametgâhının bulunduğu aile mahkemesinde boşanma davaları açılabilir.
Çekişmeli Boşanma Davasında Yargılama Usulü
Çekişmeli boşanma davalarında yargılama usulü dava süresince ve açılan davanın türüne göre Türk Medeni Kanunu’nun belirlediği usuller doğrultusunda değişim gösterebilir. Boşanma davaları yazılı yargılama şeklinin işleme alındığı çekişmeli yargılama türleridir. Belirlenen usuller gereği çeşitli aşamalardan oluşur. 4721 sayılı Türk Medeni kanunun 184 maddesi gereğince hükme alınan kurallar saklı tutularak Hukuk Usulü Mahkemeleri Kanununa tabii tutulur.
Yargılama usulleri şu şekilde sıralanabilir;
- Boşanma davasında yazılı yargılama
- Boşanma davasında sözlü yargılama
Çekişmeli Boşanma Davasında İspat Ve Deliller
Eşlerin birbirleri ile anlaşmaya varamaması durumunda açılan çekişmeli boşanma davalarında taraflar dilekçelerinde belirtmiş oldukları hususları ispatlamakla yükümlüdür. Ve mahkemeye sunulan deliller hukuki deliller olmalıdır. Mahkemelerde dava sırasında sunulan hukuki deliller dışında deliller sunulması durumunda kabul edilmeme durumu ihtimaller arasındadır. Eşin dava açtığı eşini gizli kamera ile elinde bulundurduğu kayıtları mahkemeye sunması durumunda hukuki kanıt olarak görülmemesi olağan bir durumdur.
Dava açan eşin ya da davalı eşin mahkemeye sunabileceği hukuki deliller şu şekildedir:
- Kullanılan kredi kartına ait hesap kesim özetleri mahkemeler tarafından hukuki delil olarak kabul görebilir.
- Doktordan alınan darp ve benzeri raporlar
- Hastanelerden temin edilen raporlar
- Eş tarafından gönderilen ya da alınan mesajlaşmaların içeriği
- Sosyal medya uygulamaları aracılığı ile paylaşılan yazı ve fotoğrafların tamamı
- Güvenlik güçleri tarafından temin edilen kayıtlar mahkemelerde hukuki delil olarak kabul edilir. Aile mahkemeleri bu delilleri kabul ederek mahkeme sürecini yürütebilirler.
Boşanma Davasında Gerekçe Göstermek Gerekir Mi?
Boşanma davası açan eşin mahkemeye sunmuş olduğu dilekçede boşanmak için geçerli sebep ya da sebepler göstermesi koşulu vardır. Boşanma sebepleri arasında aldatma, zina, şiddetli geçimsizlik ve ortak yaşamın sürdürüldüğü konutu terk etme gibi sebeplerde sunulabilir. Boşanma davası açan eşin dava dilekçesinde belirttiği hususların ispatlanması zorunludur. İspatlanamaması durumunda ise dava reddedilebilir.
Boşanma Davasının Maliyeti Nedir? Dava Açma Ücreti Ne Kadar?
Boşanma davaları türlerine göre fiyat farklılığı gösterir. Anlaşmalı boşanma davalarında dosya masrafı ve mahkemeye ödenmesi gereken ücretler dışında ücret talep edilmez. Çekişmeli boşanma davalarında ise şahitlerin her biri için ayrı ayrı ödeme yapılması gereklidir.
Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?
Çekişmeli boşanma davalarında adalet bakanlığı tarafınca belirlenen süreç 300 gün yani 10 aylık süreye kadar uzayabilir. Anlaşmalı boşanma davalarında ise boşanma süresi 30 gün olarak belirlenmiş olup tamamlanma süreci 1 aydır.
Tarafların Duruşmaya Katılması Gerekir Mi?
Çekişmeli boşanma davalarında eşlerin yerlerine avukat tayin etmeleri durumunda duruşmaya kendilerinin yerine avukatların katılması yeterli olacaktır. Anlaşmalı boşanma davalarında ise eşlerin her biri mahkeme günü duruşmaya katılarak anlaşmalı boşanma talebini sözlü olarak beyan etmek zorundadır.
Davacı Veya Davalı Duruşmaya Katılmazsa Ne Olur?
Boşanma davalarında dava açan eşin davaya katılma zorunluluğu vardır. Davacı eş kendisini temsilen avukat atamaması durumunda ve duruşmaya katılım göstermemesi durumunda açılan boşanma davası 3 ay içerisinde yenilenene kadar işlemden kaldırılarak askıya alınır. Davalı tarafın ise davaya katılım gösterme gibi bir zorunluluğu bulunmaz.
Eşlerden Biri Boşanmak İstemiyorsa Davanın Sonucu Ne Olur?
Boşanma davasında davalı olan eşin boşanmak istemiyor olması sadece bu durum göz önüne alınarak davanın reddine sonuç oluşturmaz. Mahkeme tarafından yargılama süreci devam ettirilerek karar verilir. Boşanmak için dava açan eş mahkemeye delillerini sunar ve iddialarını ispatlar ise boşanma davası mahkeme tarafından kabul edilerek boşanma işlemi gerçekleştirilir.
Genel Sebeplere Dayalı Çekişmeli Boşanma Davası
Çekişmeli boşanma davaları evlilik akdini sonlandırmak isteyen bireylerin mal paylaşımı ve çocuk ya da çocukların velayetleri konusunda eşlerin anlaşamaması durumunda görülen davalar olarak nitelendirilebilir. Çekişmeli boşanma davalarında bulunan genel boşanma sebepleri üç farklı durumdan oluşan etkenlerdir.
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile açılan boşanma davaları 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi gereğince evlilik birliği ve ortak hayatı birlikte sürdürmeleri bireylerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması durumunda eşlerden herhangi biri veya ikisi birlikte boşanma davası açabilir hükmü açıklanmıştır. Eşlerden birinin veya her ikisinin evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davası açabilmeleri için gerekli koşullar şu şekilde sıralanabilir:
- Bireylerin evlilik birliktelikleri temelinden sarsılmış olması gereklidir. Bu durumda eşler arasında bulunan geçimsizlik seviyesinin şiddetli geçimsizlik boyutlarına ulaşması gereklidir. Eşi başka kişilerin önünde küçük düşürmek, eş ile birlikte ortak yaşam sırasında doğan çocukların bakım yükümlülüğünü yerine getirmeme ve cinsel sorunlar şiddetli geçimsizliğin oluşmasına etken durumlar arasında yer alır.
- Aile birliğinin temelinden sarsılması davalarında şiddetli geçimsizlik eşlerin boşanmaları için yeterli sebepler arasında görülmez. Ayrıca bu durumun bireylerin ortak yaşamlarını çekilmez ve yaşanılmaz hale gelmesi de aranılan şartlar arasındadır.
- Davayı açan eşin eşine göre daha az kusura sahip olması gereklidir.
- Dava açılan eş daha az kusurlu ise davaya itiraz hakkı bulunur. Daha az kusurlu olan eşin itiraz hakkı, hakkın kötüye kullanılmasına ilişkin bir durum içerisinde ise mahkeme tarafından boşanmaya kara verilerek eşlerin evlilik birliktelikleri sonlandırılır.
Anlaşmalı boşanma davaları genel sebepler arasında bulunan boşanma davası türüdür. Eşlerin mal paylaşımı, çocuk ya da çocukların velayeti gibi konularda karşılıklı olarak anlaşması durumunda eşlerin boşanmaları mahkeme tarafından onaylanarak evlilik birlikteliklerinin bitirilmesi onaylanır.
Ortak hayatın yeniden kurulamaması 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166.maddesi 4.fıkrasında belirtilen boşanma sebeplerinden biriyle açılmış olan davanın mahkeme tarafından reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleşme tarihinden itibaren üzerinden üç yıl geçmiş olması durumunda, ortak hayat tekrar başlamaz. Ve evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılarak eşlerden birinin isteği üzerine boşanmaya karar verilir. Eşlerden birinin ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeni ile boşanma davası aşma hakkı için:
- Boşanma nedenlerinden biriyle önceden açılmış ve mahkeme tarafından reddedilmiş dava bulunması gerekir.
- Ret kararının kesinleşme tarihinden itibaren 3 yıl geçmiş olması gereklidir.
- Eşlerin ortak yaşamlarının tekrardan kurulmamış olması gereklidir.
- Mahkeme tarafından reddedilmiş olan davada kusurlu olan eşinde bu davayı açma hakkı bulunur.
Özel Sebeplere Dayalı Çekişmeli Boşanma Davası
Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda bulunan 163. Madde gereğince eşlerden biri küçük düşürücü suç işler ya da haysiyetsiz hayat sürerse ve bu sebepten dolayı birlikte yaşam diğer eş tarafından beklenmiyorsa bu eş boşanma davası açabilir. Suç işleme medeni kanun gereğince küçük düşürücü suçlar boşanma sebebi içeriğine alınmıştır. Bu suçlar hırsızlık, dolandırıcılık, taciz, tecavüz, kaçakçılık, zimmete geçirme ve güveni kötüye kullanma olarak belirlenmiştir. Haysiyetsiz hayat sürme eşin toplum ahlaki değerleri dışında hareketler sergilemesi, uyuşturucu satışı yapması gibi durumlardan dolayı oluşan kavramdır.
4721 sayılı Türk Medenin Kanunu’nun da belirtilen madde 164’te eşlerden herhangi biri evlilik birlikteliğinin devam ettiği süreç içerisinde kendi yükümlülüklerini yerine getirmemek amacı ile eşini terk etmesinde haklı bir sebep bulunmaması durumunda ortak yaşamın sürdürüldüğü konuta dönmemesi halinde terk etmiş sayılır. Terk eden eş 6 aylık süre içerisinde eve dönmemiş ve 6 ay sonrasında kendisine gönderilen ihtarlara uymayarak terk durumunu devam ettirmiş ise terk nedeni ile boşanma davası açılabilir.
Akıl hastalığı nedeni ile boşanma sebepleri 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 165 numaralı maddesi ile açıklanmıştır. Eşlerden biri akıl hastası olmuş ve diğer eşe hayatı çekilmez hale getiriyor ise ve hastalık durumu sağlık kurulu raporu ile ispatlanması durumunda diğer eş boşanma davası açabilir.
Çekişmeli Boşanma Davasında Kadının Kişisel Durumu
Eşlerin evlilik birlikteliklerini sonlandırması durumunda kadın evlilik ile kazanmış olduğu kişisel durumunu korur ama evlenmeden önceki soyadını tekrar alabilir. Eğer boşanan eş evlilik öncesinde dul ise mahkemeyi yürüten hâkimden bekârlık soyadını taşıma hususunda izin talep edebilir.
Çekişmeli Boşanma Davasında Maddi Ve Manevi Tazminat
Maddi tazminat evlilik birlikteliğinin ve ortak yaşamın mahkeme kararı ile sona erdirilmesi sonucunda, mevcut durumu ve menfaat beklentileri eşler arası boşanmadan dolayı zarar gören daha az kusurlu ya da kusursuz olan eşin kusurlu olan eşten talebidir. Maddi tazminat kusurlu olan eşin eşini maddi anlamda uğratmış olduğu zararlardan dolayı talep edilirken manevi tazminat ise psikolojik açıdan verilen zararlar yüzünden talep edilir.
Çekişmeli Boşanma Davasında Velayet
Boşanma davalarında anne ve baba çocukların velayeti konusunda anlaşmaya varamadıkları durumda babanın oyu dikkate alınır. Çocuk küçük yaşta iken annesinin ve babasının velayeti altındadır. Anne ya da babanın vefat etmesi durumunda velayet sağ olan ebeveyne verilir. Boşanmalarda ise velayet hakkı, çocukların mahkeme tarafından teslim edildiği ebeveyne aittir.
Boşanmada Yoksulluk Ve İştirak Nafakası
İştirak nafakası boşanma davası sonucunda çocuğun velayeti bulundurulmayan eş aleyhinde çocuğun giderlerinin karşılanmasını sağlamak üzere karar kılınan nafaka türüdür. Yoksulluk nafakası evlilik birliğinin bitmesi sebebi ile yoksulluk derecesine düşecek olan eş lehine hükmedilen nafaka türüdür.
Tazminat Ve Nafakanın Ödenme Biçimi
Tazminat ve nafakanın hepsinin tek seferde ya da aylık belirli miktarlarda ödenmesi kararı mahkemeyi yürüten hâkim tarafından verilebilir. Manevi tazminat kararı verilmesinde irat şeklinde ödenmesi yönünde karar verilemez.
Çekişmeli Boşanma Davasında Mal Paylaşımı
Çekişmeli boşanma davalarında ortak yaşam sırasında elde edilen malların tamamı mahkeme tarafından eşit bir şekilde paylaştırılır. Bu mallar evlilik tarihinden sonra birlikte elde edilen taşınır ve taşınmaz mallardır. Evlilik tarihinden önce alınan mallar ve gayrimenkuller paylaştırılmaz.
Boşanma Sonucu Eşlerin Miras Hakları
Evlilik birlikteliğinin devam ettiği süreç içerisinde diğer eşe miras kalan mal o eşin şahsına ait mal olarak kabul edilir. Boşanma işleminin gerçekleşmesi halinde eşine miras kalan mal üzerinde hiçbir hak talebi bulunmaz.
Çocuklar Bakımından Ana Ve Babanın Hakları
Çocuklar anne ve baba izni olmadan yaşamını sürdürdüğü evi terk edemez ve geçerli yasal sebep olmadan aileden alınamaz. Çocuğun adını anne ve babası koyar. Anne ve baba çocuğu olanaklarına göre eğitir ve onu korurlar.
Boşanma Ve Ayrılık Davalarında Yetkili Mahkeme
Boşanma ve ayrılık davalarında yetkilendirilen mahkeme Aile Mahkemeleri olarak belirlenmiştir.
Hakim Tarafından Alınacak Geçici Önlemler
Boşanma ya da ayrılık davası açılması durumunda dava sürecinde eşlerin barınmaları, geçimlerini devam ettirme, mallarının yönetimi ve çocuk bakımlarına dair geçici önlemler re’sen alınır.
Boşanma Veya Ayrılık Kararı
Boşanma davasında sebeplerin ispatlanması durumunda hâkim boşanmaya ya da ayrılığa karar verir. Dava sonucu ayrılığa ile sonuçlanmış ise boşanma kararı verilemez. Dava boşanmayla sonuçlanmış ise ayrılığa karar verilemez.
Ayrılık Süresinin Sona Ermesi
Ayrılık süresinin sona ermesi mahkeme tarafından belirlenen ayrılık sürecinin sona ermesini de belirtir. Sona ermeyle beraber eşlerin ortak hayatları istekleri doğrultusunda tekrar kurulabilir.
Boşanma Kararı Nedir?
Aile mahkemeleri tarafından verilen boşanma kararı evlilik birlikteliğinin sona erdirilmesi anlamını taşır.
Anlaşmalı Boşanmanın Çekişmeli Boşanma Davasına Dönüşmesi
Anlaşmalı boşanma esnasında eşlerden birinin taleplerine diğer eşin olumsuz yanıt vermesi ya da tarafların kendi aralarında yaptıkları anlaşmadan vazgeçmesi durumunda çekişmeli boşanma davasına dönüşüm görülür.
Çekişmeli Karşı Boşanma Davasının Asıl Dava İle Birlikte Görülmesi
Boşanmalarda karşı dava açma durumu çekişmeli boşanma davalarında görülen bir durumdur. Boşanma davası esnasında karşı dava açılan boşanma davasına cevap dilekçesi ile birlikte mahkemeye sunulur.
Mirasçılar Sadece Çekişmeli Boşanma Davasını Devam Ettirebilir
Atanmış olan mirasçılar boşanma davasına devam etme hakkına sahiptirler. Ölen eşin mirasçıları davaya devam etmezlerse sağ olan eş ölen eşin mirasçısı olma hakkına sahiptir.
Anlaşmalı Boşanmanın Çekişmeli Boşanma Davasına Dönüşmesi Halinde Taleplerin Akıbeti
Anlaşmalı boşanmanın çekişmeli boşanma davasına dönüşmesi durumunda dilekçelerle tahkikatın genişletilmesiyle beraber boşanmaya dair olayların aydınlatılması gerekir. Dava yeni açılmış gibi yargılamanın aşamaları takip edilerek durum çözüme kavuşturulur.
Zina Sebebiyle Çekişmeli Boşanma Davası
Boşanma davalarının özel sebepleri arasında bulunan zina (aldatma) 4721 saylı Türk Medeni Kanunun 161. Maddesi gereğince özel olarak kabul edilen boşanma davası türü olmuştur. Zina temeli ile boşanma davası açılabilmesi için eşlerden herhangi birinin başka birisiyle cinsel ilişki yaşaması şartı bulunur. Davayı açan eş zina suçunu ispatlamak zorundadır ve ispatlayabilmek her türlü kanıtla gerçekleştirilebilir. Zina sebebi ile boşanma davası açılabilmesi durumu öğrenmesi anından itibaren 5 yıl içerisinde dava açması gereklidir. Bu sürenin aşılması durumunda zinaya dayalı boşanma davasının açılması mümkün değildir.
Hayata Kast
Hayata kast sebebi ile açılan boşanma davalarında eşlerden birinin diğer eşe öldürme kastıyla şiddet yönlü hareketler sergilemesi sonucunda açılmasına olanak sağlanmıştır. Hayata kast nedeni ile boşanma davasının açılabilmesi için hayata kastın eşe karşı gösteriliyor olması gereklidir. Önemli olan konu eşlerden birinin diğer eşi öldürme, hayatını sonlandırma kastıyla hareket ediyor olmasıdır.
Bireyi öldürücü hareketin ihmal durumları içerisinde gerçekleşmiş olması durumunda eşler birbirlerine hayata kast nedeni ile boşanma davası açamazlar. Dikkatsizlik nedeni ile diğer eşin hayatını riske atacak bir tehlike söz konusu olması durumunda hayata kast sayılmayacağından dolayı hayata kast boşanma davasının açılması ihtimaller arasında bulunmaz.
Pek Kötü Veya Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle Boşanma
Pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma davaları özel boşanma sebepleri arasında yer alır. Pek kötü veya onur kırıcı davranış eşe uygulanan psikolojik davranışlar olarak belirtilir. Tehdit, aç bırakma, hapsetme gibi davranışlar bu tür boşanma davasının açılması için yeterli sebepler arasındadır. Eşlerden biri hırsızlık, dolandırıcılık ve ırza geçme gibi küçük düşürücü suçlar sebebi ile suç işleme ve hayatı çekilmez kılması ile açılan boşanma davalarıdır. Eşlerden birinin toplum ahlak değerlerine ters düşen hareketlerde bulunuyor olması haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma davalarının açılmasına sebep olur.
Terk Nedeniyle Çekişmeli Boşanma
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 164 numaralı maddesinde belirtilen eşlerden herhangi biri evlilik birlikteliğinin oluşturduğu yükümlülüklerini yerine getirmemek amacı ile diğer eşi terk etmesi ya da haklı bir sebep bulunmadan ortak yaşamın sürdürüldüğü konuta dönmemesi durumunda ayrılık süreci en az 6 ay sürmüş ise ve bu süreç halen devam ediyor ve gönderilen ihtarlara sonuç bulunamamış ise; terk edilmiş olan eşin boşanma davası hakkı bulunur. Eşlerden birinin ortak yaşamı devam ettirmemek üzere evden ayrılması ve eşini bırakarak gitmesi durumunda terk sebebi ile boşanma davası açılabilir.
Terk sebebi ile boşanma davasının açılabilmesi için gerekli koşullar şu şekilde sıralanabilir:
- Ortak yaşam sürecine son verilmesi gereklidir. Eşlerden birinin evi tamamen terk etmiş olması gereklidir.
- Eşlerden birinin diğer eşi ortak yaşamın sürdürüldüğü konutu terk etmeye zorlaması ya da haklı sebep olmadan ortak yaşam sağlanan konuta dönüşünü engelleyen eş de terk etmiş sayılır.
- Evi terk eden eşin evi terk ettiği zamandan itibaren en az 6 aylık süre geçmiş olması ve halen eve dönüş yapmamış olması gereklidir.
- Ortak yaşamın sürdürüldüğü evi terk eden eşe boşanma davası açılmadan önce ihtar çekilmiş olmalıdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 164/2 maddesine göre dava açma hakkı olan eşin rızası ile noter aracılığı ile konuta 2 ay içerisinde dönmesi gerektiğine dair ve dönmemesi durumunda oluşacak olan sonuçlardan dolayı uyarıda bulunulan ihtar çekilmesi şarttır.
- Terk edilen eşin dava açabilmesi için ihtarnamenin ulaştığı süreden itibaren 2 aylık sürecin geçmesi gereklidir.
Akıl Hastalığı Nedeniyle Çekişmeli Boşanma
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 165. Maddesi gereğince akıl hastalığı nedeni ile boşanma sebebi belirtilmiştir. 165 numaralı madde gereğince eşlerden herhangi birinin akıl hastası olması sebebi ile ortak yaşamın diğer eşe çekilmez hâl oluşturmasından dolayı ve hastalığın iyileşmesine imkân olmadığı sağlık kurulu raporu ile tespit edilmesi şartı ile diğer eş boşanma davası açma hakkında sahiptir. Akıl hastalığı nedeni ile boşanma davası açılabilmesi için gerekli şartlar şu şekilde sıralanabilir;
- Eşlerden herhangi birinin akıl hastası olması şartı bulunur. Akıl hastası olma durumu evlilik tarihinden sonra meydana gelmiş olmalıdır. Evlilik birlikteliğinin başlangıcından önce akıl hastalığı boşanma sebepleri arasında sayılmaz ve boşanma davasının iptal nedenleri arasında bulunur.
- Akıl hastalığı teşhisi koyulan eşin bu hastalığının iyiye yönelmesinin veya tamamen düzelmesinin imkânsız olması gereklidir. Şizofreni ve paranoya hastalıkları gibi iyileşmesine imkân olmaması gereken hastalıklar olması şartı bulunur.
- Akıl hastalığı nedeni ile açılan boşanma davalarında eşin akıl hastası olması tek neden olarak yeterli sebep kabul edilmeyerek hastalık yüzünden diğer eşin hayatının çekilmez hale getirilmesi gerekli şartlar arasındadır.
Dikkat Edilmesi Gerekenler!
Boşanma davalarında dava açılışı için verilen dilekçeler en çok dikkat edilmesi gereken husustur. Boşanma davası dilekçesi hukuki bilgisi olmayan ya da tam olmayan arzuhalcilere hak kaybı olmaması için yazdırılmamalıdır.
Tüm dava ve dosyalarınız için BİZİMLE İLETİŞİME GEÇİNİZ!
Tüm hesaplama araçları için BURAYA TIKLAYINIZ!